Doğal haliyle deniz suyu (en bakir yerlerde bile) her santimetre küpte bir milyon bakteri içerir. Her litrede bir milyar bakteri.
"Deniz suyunun her mililitresinde yaklaşık bin protist, yaklaşık bir milyon bakteri yaşamaktadır (...) ve daha sonra göreceğimiz gibi, bu sayıların çok muhafazakar olması mümkündür. Bu planktonik mikroorganizmalar sadece deniz çöpünün parçalanmasından sorumlu olmakla kalmaz, aynı zamanda denizdeki fotosentez ve solunumun çoğunu gerçekleştirir ve böylece deniz ile atmosfer arasındaki CO2 dengesini korurlar." (Kaynak: www.asesmar.org, sadece archive.org'da ve belgede değil, sadece web sitelerinde).
Sadece insanlar ve hayvanlar için zararlı değiller, aynı zamanda gezegendeki en büyük oksijen kaynağı oldukları için onlar sayesinde yaşıyoruz (tropikal ormanlar değil, okyanuslar en büyük oksijen üreticileridir ve okyanuslarda bu mikroorganizmalar oksijeni üretenlerdir).
Üstelik içlerine attığımız çöpleri de ayrıştırıyorlar! (Bu, çöp atmaya devam etmek için bir bahane değil, ancak çok da önemli değil: okyanuslardaki kayıp plastik ve kendi kendini arındırma gücü hakkındaki makalelere bakın).
İnsanlar için zararlı değildirler çünkü deneyimler bunu göstermektedir:
Birçok insan (ve hayvan) kendilerine filtrelenmemiş deniz suyu enjekte etmiş ve hiçbir kötü sonuçla karşılaşmamıştır.
Denizde yıkandığımızda her zaman su yutarız. Bir santimetreküp mü? Bir milyon bakteri yutmuş oluruz. Yaz sonunda kaç kişi deniz suyu yuttuğu için hastalanır? Hiç. Eğer denizde zararlı bakteriler olsaydı ve santimetre küp başına düşen miktarı göz önüne alındığında, her yaz salgın hastalıklar yaşamamız gerekirdi, çünkü yıkanan milyonlarca insan en azından bir miktar su ile dudaklarını, gözlerini ıslatıyor (birçok bakteri ile birlikte).
Burada (sayfaların altında) bu web sitesindeki değişiklikler hakkında bilgi veriyoruz. |
Çalışmalar devam ediyor. |
